17 Ocak 2012 Salı

gün olur tüm yollar van’a gider…....... (Van-Erciş Üzerine Bir Yazı 1)


"Annem insanın neresi ağrırsa canı da orada atar der hep. Benim de canım hep Van’da atıyor. Günler Van için umudu yüklenip de gelsin..."

Bir şehir vardı orda, güneşin doğduğu yerde.. kıvrıla kıvrıla yollar giderdi.. dağlar geçerdi, yükseği karla kaplı dağlar.. ağaçsız-evsiz-insansız yalnız dağlar.. belki içinde sakladığı sırlar vardır kimbilir..belki yalnız görünür ama değildir.. öyle heybetli durur dağlar..eteklerinde evler..onlar da yalnız..unutulmuş..ve küsmüş şehirsi kalabalıklara.. ve içlerinde umutlar saklıdır belki de kimbilir..ondandır öyle mağrur duruşları..ıssızdı yollar..güneşe doğru uzandıkça ıssız..ve yalnız..ve soğuk.. uğuldayan rüzgarlar yollarda bana yoldaş değil de, sanki düşmanın ensemdeki soluğu gibi ateş gibi yakıyordu..üşüyordu dağlar..üşüyordu evler.. üşüyordum.. yok, hayır bu kasımda kışı üşümek üşümek değildi.. göçük altında kalan bir şehrin ölüm soğukluğu-ölümüne soğukluğu; utandırdı kışı.. yollar üşümeye utandı..koca koca şehirlere yasaktı üşümek bu kış.. üşümek utandırdı beni, hiç olmadığı kadar, bu kasım soğuklarında.. şehirler şehirler geçtik..İstanbul’dan Van’a..Adapazarı, Çorum, Çankırı, Amasya, Sivas, Erzincan, Erzurum, Ağrı… köyler geçtik, tozlu yollar.. yol kenarlarında bekleşen yoksul insanlar, köylüler, çocuklar… inekleri-danalarıyla çobanlar… Dudaklarında dost ıslıkları, hep taşırken yanlarında emekçi ellerini/umutlarını kimdi yalnız olan gerçekte? Onlar mı biz mi?..
Bir türküsü vardı buralarda ıssızlığın-unutulmuşluğun..dağların bir türküsü..yolların bir türküsü..köylerin..onların bir türküsü..ve işte enkaz altındaki şehrin bir türküsü..ağıttı o, evet ağıt.. şehrin yıkılan evlerine ağıdı..yitip giden hatıralara ağıdı..sokaklarında kaybolan ağız dolusu gülmelere-çocukların vurdumduymazlıklarına-yaşlıların çay sohbetlerine-gençlerin ilklerle dolu heyecanlarına-sıcacık yürekleriyle ocaklarda ekmek pişiren kadınlara ağıdı…
Uğuldayan yalnızlığıyla üşüyen yollar gidiyordu Van’a-Erciş’e doğru.. ve şehir, haritalar üzerinde bir parmak gösterimi mesafesindeyken, yol aldıkça yaklaşmıyor uzaklaşıyordu sanki.. ve uzaklaştıkça gözden kaybolmuyor, gözümde büyüyordu sanki.. yıkım görmüş, taze ölüler gömmüş acılı bir şehre adım atmak-ayak basmak zordur.. Önceleri sahte bir hüzün vardır üzerinizde, anlayışlı bir acı, acımaklı bir bakış, yardımsever bir kibir… siz ve onlar.. mesafeler mesafeler.. haritalar üzerindeki parmak hesabından daha uzak mesafeler.. kimileri için hiç kapanmayıp, daha da büyüyen mesafeler.. ama bu bizim yaşanmışlığımızdır/hikayemizdir ve bizde mesafeler geçicidir.. aynı göğün altında aynı havayı soluduklarımızla aşılmaz mesafelerle değil, aynı yolun yolcuları yoldaşlığıyla yakınlaşarak yazılır bu tarih/hikaye..
Topraklarımıza güneşi getiren şehir.. güneşin doğduğu şehir.. emekçi ellerin, yoksul yüzlerin güneşle eşdeğer olduğu şehir.. güzel gözlü esmer yürekli insanların şehri.. Kürt olmanın aşağılama değil, doğallığında kabul gördüğü şehir.. güneşe herkesten daha yakın olan şehir.. bir gün yer-altının çığlığı yer-üstüyle karıştı.. bir toz bulutu çöktü şehrin üstüne.. 23 ekim’di tarih.. bazılarının ömür takviminin son yaprağı idi.. öyle yaprak gibi uçup gitti bakışları.. en son ne görmüştü o güneş bakışlı gözler?.. Toz? Toprak? Karanlık? Yoksa çığlıklar mı? Öyle birdenbire çöküvermişti binalar, evler, öyle çaresiz çığlıklar gibi..
Wan ne bêxwediye ! Yalnız değilsiniz derken büyük şehirlerin yalnızlığına da ilaç değil miydi Van! .... Kasım’ın 6’sı bayramın ilk günüydü İstanbul’dan Van-Erciş’e yola çıktığımızda.. önümüzde felaketi yaşayan bir halka yanındalığımızı anlatan, soğuğu bir nebze azaltacak, maddiyatla değil yüreğimizden koyduklarımızla yüklü bir kamyon.. 11 DL 671.. hep gözümüzün önünde.. ona baktıkça Van’a bakıyoruz.. enkazın soğuğundan, yıkımların-yokluğun soğuğuna dayanmaya çalışanları görüyoruz.. duraklar-tesisler geçiyoruz.. her yerde dilimizde Van.. yolumuzu açık eyleyen sözler işitiyoruz durakladığımız yerlerde, Anadolu’nun farklı şehirlerinin farklı renkten güzel insanlarından.. Yollarımız açılıyor…

Kasım 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder